![]() |
Haçlı Seferlerinin Sonuçları |
İçindekiler
Haçlı seferlerinin sonuçları
Tarih süresince toplamda dokuz kez haçlı seferi yapılmıştır. Haçlı seferlerinin sonuçlarını ise siyasal, sosyal, ekonomik, dini ve bilimsel olarak inceleyebiliriz.
Haçlı Seferlerinin siyasal sonuçları
- Seferler boyunca birçok soylu hayatını kaybetti, dolayısı ile feodalite kurumu zayıf düştü,
- Birinci maddenin doğal sonucu olarak merkezi krallıklar güç kazanmaya başladı,
- Bir süre için de olsa Türklerin batıya doğru ilerlemesi durdu,
- Bizans İmparatorluğu Batı Anadolu topraklarının bir kısmını ele geçirdi,
- İslam dünyası, haçlılar ile yapılan mücadeleler nedeni ile Moğol saldırıları karşısında güçsüz kaldı,
- İslam medeniyeti Avrupalılar tarafından tanındı.
- Doğu ile batı arasındaki ticaret gelişti,
- Akdeniz limanları önem kazandı (Cenova, Venedik, Marsilya vb.),
- Dokuma, cam ve deri işleme sanatları Avrupa’da öğrenildi,
- Seferleri mali yönden destekleme ihtiyacı bankacılığın gelişmesini getirdi,
- Suriye, Filistin ve özellikle de Anadolu toprakları ekonomik bakımdan ağır hasar gördü.
![]() |
Haçlı Seferlerinin Sonuçları |
- Avrupa’da sınıflar arasındaki farklar azaldı ve ortadan kalktı,
- Burjuvazi güçlendi,
- Avrupa’da kültür hayatı canlandı.
- Papa’nın ve onun temsil ettiği kilisenin otoritesi sarsıldı,
- Din adamlarına ve kiliseye duyulan güven azaldı,
- Skolastik düşünce (tek doğrunun İncil’deki bilgiler olduğunu savunan düşünce tarzı) zayıfladı,
- Pusula, barut, kâğıt ve matbaa Avrupa’ya götürüldü, bilim ve teknik alanında gelişmeler sağlandı,
- İslam dünyasının bir çok önemli buluşu Avrupa’ya taşındı. Avrupa cebir ile, sıfır sayısı ile tanıştı,
- Bizans’ın bir çok önemli eseri Avrupa’ya kaçırıldı.
Haçlı seferleri nedir
Avrupalı Katolik Hristiyanların dini lideri konumunda bulunan Papa’nın isteği ve talebi ile 1096 ile 1272 yılları arasında sözde Katolik Hristiyanlar için kutsal kabul edilen ve Müslümanların elinde bulunan Kudüs’ü ele geçirmek ve kurtarmak için yapılan ancak arkasında farklı çıkar hesapları bulunan askeri seferlere haçlı seferleri denir.
1096 ile 1272 yılları arasında toplam 9 kez Haçlı seferi gerçekleştirilmiştir.
Haçlı seferlerinin sebepleri nelerdir
![]() |
Sultan Alp Arslan |
Türklerin Bizans topraklarına düzenlediği ve hiç bitmeyecek gibi gözüken akınlar karşısında İmparator 1.Aleksios Papa’dan yardım istemek zorunda kaldı. Bizans’ın düşmesi halinde Türkleri hiçbir kuvvetin durduramayacağını Avrupa’nın da büyük bir tehlike ile karşılaşacağını söyleyerek Papayı ikna ettiler.
Ancak Papanın yardım talebini kabul etmesindeki asıl amaç Bizans’a yardımdan çok Kudüs’ü ele geçirme isteği ve Papalığı tanımayan doğu Hristiyanlarını kontrol altına almaktı. Ayrıca 1094 senesinde Avrupa’da yaşanan şiddetli kuraklık, yaşanan sefalet ve açlıkta bir başka nedendi. Çünkü Avrupa ekonomik bir kriz içerisindeydi. Doğunun zenginlikleri bu krizden çıkış için bir kurtuluş reçetesi olarak görülüyordu.
Yani savaşa katılacak Avrupa ülkeleri ve soyluları için Bizans’ın yardım çağrısı sadece bir sebepti. Öncelikli hedefler maddi çıkarlar ve yeni topraklara sahip olabilme hevesiydi.
Haçlı seferlerinin nedenleri maddeler halinde özetleyecek olursak:
- Bizans’ın Türklere karşı Papadan ve Avrupa’dan yardım istemesi
- Müslümanların elinde bulunan Kudüs, İskenderiye ve Antakya gibi Hristiyanlarca kutsal kabul edilen yerlerin kurtarılması
- Şiddetli kuraklıklar nedeni ile ekonomik olarak çöküş yaşayan Avrupalıların doğu ülkelerinin zenginliklerini ele geçirme isteği
- Papalığı tanımayan ve kabul etmeyen doğu Hristiyanlarının kontrol altına alınmak istenmesi
- Avrupalı soyluların yeni topraklar ele geçirme hevesi
1.Haçlı Seferi (1096 - 1099)
![]() |
1.Haçlı Seferi |
Papa 2.Urban önderliğinde 1095 yılında Fransa’da Clermont şehrinde toplanan konsülde Papa Müslümanlara karşı yapılacak sefere katılacak herkesin günahlarının bağışlanacağını, kilisenin himayesinin kendileri ile olacağını belirten etkili bir konuşma yaptı ve Avrupa devletlerini Haçlı seferine ikna etti. Ancak sefere katılacak ordunun toplanması, orduya katılacak halkın ikna edilmesi için gereken propagandaların yapılması yaklaşık bir yıl sürdü.
Clermont konsülü sonrasında gerçekleştirilen 1.Haçlı seferi birbirinden bağımsız birkaç safha halinde yapılmıştır. İlk safhasına halkın haçlı seferi denmektedir. Çünkü bu ilk safhaya katılanlar tamamen dini duygularla savaşmayı düşünen halk kitlelerinden oluşuyordu. Soylular ve profesyonel askerler bu sefere katılmamayı tercih etmişti. Sayıları 100 bini bulan, daha önce hiçbir savaş tecrübesi bulunmayan, çoğunluğu genç, kadın ve hatta çocuklardan oluşan bu ordunun başında keşiş Piyer Lermit bulunuyordu. Trakya üzerinden Anadolu’ya doğru hareket eden haçlı ordusu Bizanslıların da yardımı ve yönlendirmesi ile Yalova üzerinden İznik’e doğru ilerledi. Selçuklu Sultanı 1.Kılıç Arslan’ın kardeşi Kulan Arslan’ın kuvvetleriyle karşılaşan haçlılar büyük bir bozguna uğradı ve nerede ise tamamı imha edildi. Keşiş Piyer Lermit ise kaçarak canını zor kurtardı.
![]() |
Haçlı Seferleri |
1096 yılında Anadolu topraklarına geçen Haçlı ordusu, uzun süren bir kuşatma sonrasında İznik’i almayı başardı. Daha sonra Anadolu içlerine doğru ilerlediler ve 1097 yılında 1.Kılıç Arslan’ın orduları ile karşılaştılar. Haçlıların oldukça kalabalık olması nedeni ile Kılıç Arslan geri çekilmek zorunda kaldı ve geri çekilirken yıpratma savaşlarına devam etti. Suyollarını, köprüleri imha etti, şehir ve kasabaları boşalttı. Bir nevi gerilla savaşı olarak niteleyebileceğimiz bu geri çekilme harekâtı neticesinde haçlılar güçlükle ilerlediler ve Antakya önlerine geldiler. Tam 8 ay süren kuşatma sonrasında Antakya’yı da ele geçirmeyi başardılar. Ancak bu geri çekilme stratejisi ile 1.Kılıç Arslan haçlılara oldukça fazla zarar verdi. Sefere başladıklarında 600 bin civarında olduğu düşünülen haçlı ordusu Antakya önlerine ulaştığında 50 bin kadar ancak vardı. Antakya’dan sonra hedef Kudüs’tü. 1099’da Kudüs’ü de ele geçiren haçlılar şehri yağmaladılar, Musevi ve Müslüman 70 bin kişiyi kılıçtan geçirdiler.
1.Haçlı seferinin Hristiyanlar açısından en başarılı haçlı seferi olduğu tüm tarihçiler tarafından kabul edilmektedir. Nihayetinde Hristiyanlar için oldukça kutsal olan Kudüs ele geçirilmiştir. 1187 yılında Selahattin Eyyubi’nin Kudüs’ü geri almasına kadar da Hristiyanların elinde Kutsal Kudüs Devleti başkenti olarak kalmıştır. Ayrıca Anadolu topraklarında, Suriye ve Filistin’de, Lübnan’da da dört haçlı devleti kurulmuştur.
2.Haçlı Seferi (1147 - 1149)
![]() |
2.Haçlı Seferi |
Papanın çağrısı üzerine toplanan haçlı ordusunun başına Fransa Kralı 7.Lui ve Alman İmparatoru 3.Konrad geçti. Anadolu’ya geçen haçlı ordusu, Selçuklu sultanı 1.Rukneddin Mesut başta olmak üzere hemen hemen her yerde Türk ordularının direnişi ile karşılaştılar. Büyük kayıplar vererek çok küçülen bir ordu ile Kudüs’e ulaştılar. Kudüs krallığının ile güçleri ile birleşerek Suriye’yi (Şam) ele geçirmek istediler ancak başarılı olamayınca Avrupa’ya geri döndüler. 2.Haçlı seferi Hristiyanlar açısından tam bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
3.Haçlı Seferi (1189 – 1192)
![]() |
3.Haçlı Seferi |
Anadolu topraklarına giren Alman İmparatoru F.Barbossa ise Konya’yı işgal etti ve Antakya’ya hareket etti. Ancak yolda attan düştü ve Silifke nehrinde boğuldu. Ölümü üzerine ordusu tamamen dağıldı.
İlk iki seferin aksine Alman İmparatorunun Anadolu’da kuvvetli bir direniş ile karşılaşmamasının nedeni 2.Kılıç Arslan’ın oğulları arasında geçen taht kavgaları olarak gösterilebilir.
4.Haçlı Seferi (1202 - 1204)
![]() |
4.Haçlı Seferi |
Sonuç itibarı ile 4. Haçlı Seferi tamamen amacı dışında sonuçlandı.
4.Haçlı seferinden en karlı çıkan Venedikliler oldu. Akdeniz ve Ege’de birçok önemli liman ile adalar anlaşılmış olan nakliye ücreti karşılığı Venediklilere verildi.
Diğer Seferler
![]() |
Tarihte Haçlı Seferleri |
Suriye’de kalan son haçlı kontluk ve prensliklerine de Memluk Sultanı Baybars son verdi. Böylelikle son haçlı kalıntıları da temizlenmiş oldu.
SIK SORULAN SORULAR
1095 yılında toplanan Clermont Konsülünde karar verildi. 1096 yılında başladı.
Selçuklular, Artuklular, Memlükler, Eyyubi Devleti.
1364 yılında yapılan Sırp Sındığı savaşıdır.
Hiç yorum yok: